Filmiyle Hepimiz Aklına Kazınan ‘Titanic’ Gemisinde Yer Alan Yolcuların Gerçek Hikayeleri

Titanic’in tasarımını yapan Andrews geminin battığını fark eden ilk kişilerden bir tanesiydi. Andrews yolculara kaçması için yardım etmiş ve onları cankurtaran botlarına bindirmişti. Hatta geminin her köşesini gezmiş ve insanlara can yeleği giydirerek herkesi kurtarmaya çalışmıştı. Kendini insanların sağ kalmasına adayan Andrews ne yazık ki Titanic ile beraber battı…

13 yaşındayken okulu bırakan Smith, kariyerini gemilerde şekillendirdi ve çıraklıktan kaptanlığa kadar ilerledi. Kaptan Smith, Titanic’in kaptanlığını yaptığı sırada neredeyse 40 yıldır bu işi yapıyordu. Titanic, kaptanın son gemi yolculuğu oldu.

Fleet, Titanic’te denizi gözetleyen görevlilerden bir tanesiydi. Titanic battığında sağ kurtulan Fleet, yaşanan bu felaketi araştırmaya karar verdi ve hatta komisyon önünde ifade vermeye çıktı. Fleet, verdiği ifadede dürbün verilmediğini ve bu nedenle de buzdağını fark edemediğini söyledi. Uzmanlar ise Fleet’in ifadesini çok da ciddiye almadılar ve dürbünün gece vakti işe yaramayacağını iddia ettiler.

Titanic batarken müziğine devam eden orkestrayı hatırlıyorsunuz değil mi? Bu sadece filmde yaşanabilir gibi gelse de o anlar gerçek Titanic hikayesinde de yaşanmıştı. Hartley geminin orkestra şefi olarak görev alıyordu ve gemi batarken gerçekten de insanları sakinleştirmek için çalmaya devam etti. Titanic’te yer alan yolcuların anlattığına göre gemi batana kadar müzik çalmaya devam etmiş ve tüm müzisyenler batarak hayatını kaybetmişti.

White Star Line’ın başkanlığını ve yöneticiliğini yürüten Ismay, Titanic ile rakip şirketlerin önüne geçmek istiyordu. Gemide yer alan cankurtaran botlarının sayısını düşüren Ismay gemiden sağ olarak kurtulmuş ancak kadınları ve çocukları gemide ölüme terk etmişti. Elbette Ismay’ın bu hareketi halk tarafından büyük tepki çekti. Halk Ismay’ın korkak olduğunu düşündü. Zaten hatırlarsanız filmde bu karakter de korkaklığı ile öne çıkıyordu.

Lightoller, Titanic gemisinin ikinci kaptanı olarak görev yapıyordu. Lightoller geminin batacağını öngördüğünde gemiden atlayarak hayatta kalmayı başardı. Gemi kazası sona erdiğinde ise Lightoller yolcu güvenliği konusunda araştırmalar ve çalışmalar yapmaya başladı. Lightoller’ın sunduğu öneriler ve fikirler günümüz yolcu taşımacılığının daha yüksek standartlarda ilerlemesini sağladı.

Deneyimli bir denizci ve subay olan Murdoch Titanic gezisinde güvertede nöbet tutuyordu. Buz dağını fark ettikten sonra geminin çarpmaması için elinden geleni yapan Murdoch ne yazık ki bir şey yapamamıştı. Çünkü gemi görevlilerinin buz dağını fark ettikten sonra bir şey yapmaları için 37 saniye gibi kısacık bir süreleri vardı.

Gracie Titanic’in birinci sınıf yolcularından bir tanesiydi. Yazarlık yapan Gracie Titanic batarken kadınların ve çocukların kaçmasına yardım etmiş ve daha sonra da kendisi bir bot ile kurtulmayı başarmıştı. Hayatta kalmayı başaran Gracie kurtulmaya çalıştığı sırada geçirdiği hipotermi nedeniyle büyük sağlık problemleri yaşadı. Gracie yine de pes etmedi ve o gece Titanic’te yaşanan olayları anlatan anılarını yazmaya başladı.

Brown’u hatırlamanız için filmde Jack karakterine oğlunun takımını verdiği sahneye gitmeniz gerekiyor. Titanic yolcularından biri olan Brown merhameti ve özverisi ile insanlar tarafından tanınırdı. Brown, gerçek Titanic hikayesinde kurtarma botlarına insanları yönlendirmek için yoğun bir çaba göstermiş ve gemi batana kadar yardım etmeye devam etmiştir. Hatta Margaret Brown gemiden sağ kurtarılan insanlara hem maddi hem de psikolojik destek vermiş ve çabalarını hiçbir zaman sonlandırmamıştır.

Astor, milyoer bir ailenin oğlu ve albaydı. Titanic’teki en zengin kişilerden birş olan Astor Titanic battığında hayatın kaybeden kişilerden yalnızca bir tanesiydi. Astor’un hayatını kaybettiğindeki serveti ise 87 milyon dolardı.

Force, Titanic’e bindiğinde daha 18 yaşında bir genç kızdı. Aynı zamanda Force Jacob Astor’ın karısıydı. Gemide birinci sınıfta yolculuk yapan Force aynı zamanda hamileydi ve yaşanan kazadan kurtulmuştu.