Tarımsal sulama kooperatiflerini yok etme planı

“`html

Serpil Yılmaz

Su yönetimi tarımın bel kemiğidir.

Mersin’deki köylüler, 54 yıl önce sulama ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan kooperatiflerin kapatılması için hazırlanan planlar ile karşı karşıya. Geçtiğimiz günlerde Tarım İl Müdürlüğü’ne sulama alanları talep etmek üzere giden köylüler, kendilerine “Kooperatifler yasaya aykırı, dernek kurmalısınız. Devlet sulama tesislerini yapacak, siz de sadece işletmeye alacaksınız” cevabı verildiği iddia ediliyor.

Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜSKOOP-BİR) başkanı Ali Halis Uysal, “Ülkemizin 26 bölgesinde 2.500 sulama kooperatifine üye 1.8 milyon çiftçi ciddi sorunlar yaşıyor. Kooperatiflerin feshedilmek istendiği fikrindeyim.” diyor. Uysal, “Devlet Su İşleri (DSİ) Sulama Birliği, çiftçilere barajlardan ve göletlerden su sağlarken, köylerde Tarım Bakanlığı’na ait alanlarda yer altı kuyuları açılıyor. Resmi olarak 400 kuyu, kayıtdışı 3.000 kadar kuyu bulunduğu belirtiliyor. Bu kuyularda su seviyesi azalıyor.” şeklinde ekliyor.

KATAR İLE SU YÖNETİMİ ANLAŞMASI

Uysal, resmi gazetede 21 Mart 2021’de onaylanan Türkiye-Katar “Milletlerarası Anlaşması”nı hatırlatıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan anlaşmada, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti arasında su yönetimi alanında işbirliği hedeflenmiştir” deniyordu.

Resmi gazetede yer alan kararda, iki ülke arasında teknolojik katkıları kapsayan işbirliği alanları “entegre su kaynakları ve tesis yönetimi” ile “kıyı ve geçiş suları yönetimi” şeklinde belirtilmişti.

İKİ BAŞLILIK ELEŞTİRİSİ

1969 yılında çıkarılan 1163 sayılı kanun ile Türkiye’nin ilk sulama kooperatifi Manisa’nın Akhisar ilçesindeki Beyoba Mahallesi’nde 1970 yılında kuruldu. Uysal, Sulama Birliği 1996’da kurulduğunda, “Kooperatifler zaten sulama hizmeti sunuyor, iki başlılığı ortadan kaldıralım” önerisinin reddedildiğini belirtiyor.

Çiftçilerin sulama yapmak için başvurabileceği iki resmi otorite bulunuyor. Bunlardan ilki, Uysal’ın yönetimindeki Sulama Kooperatifleri Birliği, diğeri ise DSİ’ye bağlı Sulama Birliği. Sulama kooperatiflerinin enerji maliyetleri nedeniyle sulamada fiyatları genellikle Sulama Birliği’nden yüksektir.

Sulama Birliği, Temmuz 2024 itibarıyla tarife belirlemesini yaptı. Tesis işletme ve bakım ücretleri, bitki türlerine göre dekar başına 43 lira ile 1858 lira arasında değişecek. Ayrıca, 1000 metreküp su için ücretler 43 lira ile 690 lira arasında olacak. İşletme ve bakım ücretleri, her bitkinin yetişme süresine göre belirlenecek.

Köylüler, Sulama Birliği’nin su dağıtım altyapısının olmadığı kırsal kesimlerde ihtiyaçlarını yer altı su kaynaklarıyla karşılıyor. Tarım Bakanlığı, bu kuyuların kiralama bedellerine son yıl içinde %145’e varan oranlarda zammı uyguladı.

ARTAN ELEKTRİK GİDERLERİ

Uysal, kooperatifçiliğin, ekonomik sistemdeki önemli bir güç olmasına rağmen Türkiye’de gereken desteği göremediğini vurguluyor.

Artan elektrik maliyetleri nedeniyle Sulama Kooperatifleri zorluklar yaşıyor. TÜSKOOP-BİR, üyelerinin 8 milyar liralık elektrik faturalarının yarısının geçen yıl olduğu gibi bu yıl da devlet tarafından karşılanmasını sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı ile görüşmeler yapmaya devam ediyor.

SULAMA BİRLİĞİ’NİN İLK UYARISI

Üç ay önce Sulama Birliği’nin yarattığı krizin kooperatiflere karşı “zorlayıcı” bir tutumun habercisi olabileceği düşünülüyor.

Adana Valiliği tarafından düzenlenen “8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali” sırasında, çiftçilerin tepkisini çeken bir diğer konu DSİ 6. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Sulama Birliği’nin duyurusu oldu: “Su kıtlığı nedeniyle çeşitli bitkilere su sağlanamayacak” ifadesi kullanıldı.

Adana Valisi Yavuz Selim Kösger, etkinliğin açılışında “Su sıkıntısına tarımsal üretimi feda edemeyiz” diyerek, bu açıklamanın uygulanmayacağını belirtti.

Sulama Birliği, çiftçilere su kaynakları ile ilgili plan yapma sorumluluğunu yükleyerek, bu konuda DSİ tarafından açıklama yapılacağını ifade etti. 1 Haziran 2018 itibarıyla, sulama birliklerinin seçimle göreve gelen 378 başkanı ile 14 bin 387 meclis üyesinin yerine kayyum atanmıştı. 2021 itibarıyla yeni atamalar yapıldı ve hala Sulama Birliği’nden kamu kurumlarına personel aktarımı yapıldığına dair iddialar gündemde.

BİZİ GÖRÜN DİLEKÇESİ

Mersin Tarsus’ta, nektarin ve badem yetiştiren ÇKS belgeli bir gazeteci, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya hitaben yazdığı CİMER başvurusunda 6 Ocak 2025 tarihinde, sulama kooperatiflerinde yaşanan sorunların çözümlenmesini talep ediyor.

Dilekçede, Mersin Tarım Müdürlüğü’nde yaşanan sıkıntılara dikkat çekiliyor:

“Böğrüeğri köyü tarımsal sulama yapamadığı için köylüler tarlasını ekemiyor. Muhtar, yer altı su kaynaklarını kullanarak tarımı geliştirmek ve köyden göçü engellemek için çabalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan su kullanım izni almak için sulama kooperatifi kurmayı denedi, ancak dernek yapılması gerektiği yanıtını aldı. Oysaki DSİ, dernekleri kabul etmiyor. Dernekler ticari faaliyet yürütemediği için bankalar tarafından muhatap alınmıyor. Şu anda Mersin’de 127 sulama kooperatifi kapanma tehlikesi ile karşı karşıya.”

Dilekçede, Tarım İl Müdürlüğü’ndeki tutarsızlıklara da vurgu yapılıyor:

“Yetkili, 127 kooperatifin yasaya aykırı olduğunu belirtti. Ancak bu kişi, 2019 yılında Emirler Sulama Kooperatifi genel kurulunda bakanlık adına yer alarak, her şeyin mevzuata uygun olduğunu imzalamıştır.”

Şu anki durum çiftçilerin endişeleriyle ilgili:

“Mersin il sınırlarındaki hiçbir sulama kooperatifi kurulamamakta ve mevcut olanlar kapanma riski taşımaktadır, bu durum binlerce köylüyü tedirgin etmektedir.”

İZİN VERİLMEYEN KOOPERATİFLER

Mersin Tarım İl Müdürlüğü’nden izin alamayan sulama kooperatifleri arasında Emirler Köyü Sulama Kooperatifi de var. Geçici bir süre ecr-i misil adı verilen yöntemle su kanalı açan köye, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan sulama alanı kiralamak için 27 Ocak’a kadar süre verilmişti. Ancak köy muhtarı gerekli evrakları tamamladığında kooperatif olarak izin alamadı ve bu durumda köye 25 ile 100 bin lira arasında ceza kesilebileceği belirtiliyor.

Toroslar ilçesine bağlı Musalı Köyü de, ek tesis yatırımı için kooperatif üyelerinden para topladığı için soruşturma geçiriyor.

Bireysel olarak köylüler, tarla sulamak için DSİ’den izin almak konusunda zorluk yaşıyor. Bu süreç hem maliyetli hem de karmaşık. Devletin 13 resmi kurumundan izin almak gerekiyor; bu da köylüden yaklaşık 35 bin lira maliyet doğurabiliyor. Bu işlemlerle ilgili sonuç almak ise genellikle 3 yıl almakta, son imza Cumhurbaşkanlığı’ndan çıkana kadar süreç devam ediyor.

“`

Related Posts

Fransa’da kamusal alanlarda sigara yasağı resmen başladı

Fransa’da çocukları pasif içicilikten korumayı amaçlayan yeni sigara yasağı yürürlüğe girdi. Yasa kapsamında artık ülkedeki plajlarda, parklarda, otobüs duraklarında ve bazı kamuya açık alanlarda sigara içmek yasak. Geçtiğimiz Cumartesi günü Fransa …

Bakanlık yeni liste yayınladı! Milyonlarca insana sucuk, köfte diye kafa, sakaktat, gıda boyası yedirdiler

Tarım ve Orman Bakanlığı halk sağlığını tehdit eden taklit ve tağşiş ürünlere ve bu ürünleri üreten firmalara ilişkin yeni bir bilgilendirme yayınladı. Yayınlanan yeni listede bazı firmalar köfte, sucuk gibi ürünlerde sakatat, kalp, kanaklı et ve tek tırnaklı et kullandı

Beyonce ölümden döndü

DÜNYACA ünlü ABD’li şarkıcı Beyonce (43), yeni albümü “Cowboy Carter” turnesi kapsamında Houston’daki konserinde ölümden döndü.

Erdoğan imzaladı, bu fakülte ve yüksekokullar kapatıldı

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı üniversitelerde yeni fakülte ve enstitülerin kurulmasına, bazılarının ise kapatılmasına karar verildi.

Kurultay davası sonrası Hikmet Çetin, Kılıçdaroğlu’na sert çıktı

Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, ertelenen CHP kurultayına ilişkin yaptığı değerlendirmede, partinin ilk kez iktidara bu kadar yakın olduğunu vurguladı ve parti içi birlik çağrısında bulundu. Çetin, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.

Rusya ve Azerbaycan’ı birbirine düşüren operasyon: Kardeşler ölünce her şey iptal oldu

Yekaterinburg’da iki Azerbaycan vatandaşının ölümünün ardından Bakü, Rusya ile tüm kültürel işbirliğini durdurdu. Gözaltına alınan Azerbaycanlı kardeşlerin işkenceyle öldürüldüğü öne sürüldü. Rusya ise iddiaları reddetti, Bakü’nün kararlarına tepki gösterdi.