Güncel Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Muhsin Yazıcıoğlu vefatının 16. yılında rahmetle anılıyor

Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde, 25 Mart 2009’da seçim çalışmalarına katılmak üzere kiralanan helikopterin düşmesi sonucu yaşamını yitiren Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin ölümünün üzerinden 16 yıl geçti.

“`html

Vatan ve millete bağlı bir yaşamın yansımaları.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı

Muhsin Yazıcıoğlu

‘nun vefat etmesinin üzerinden 16 yıl geçti.

Türk siyasetinde kalıcı etkiler bıraktı

Vefatının 16. yılı dolayısıyla anılan Muhsin Yazıcıoğlu, Türk siyasi arenasında kalıcı etkiler bıraktı.

Genç yaşta siyasete adım atan, ilkeli ve kararlı duruşuyla tanınan Yazıcıoğlu, karşıt söylemleriyle dikkat çekti ve Türk siyaseti tarihinde unutulmaz yabancı bir figür olarak yer aldı.

Şarkışla’da hayata merhaba dedi

Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde 31 Aralık 1954 tarihinde dünyaya gelen Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı ve sonrasında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu.

14 yaşında siyasi arenada yer aldı

Henüz 14 yaşındayken Şarkışla’da Genç Ülkücüler Hareketi’ne katılarak siyasetteki ilk adımını atan Yazıcıoğlu, 1972’de Ankara’ya geldikten sonra Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde çeşitli görevlerde bulundu.

Sonraki yıllarda Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevini başarıyla üstlendi.

1978 yılında Ülkücü Gençlik Derneği’nin kurucu genel başkanı olarak siyaset yolculuğuna devam eden Muhsin Yazıcıoğlu, 1980’de Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) genel başkan müşaviri olarak görev aldı.

Muhsin Yazıcıoğlu

“Eller silah değil kalem tutmalı”

Anadolu gençliğinin en iyi şekilde yetişmesi gerektiğine inanan Yazıcıoğlu, gençlerin alacakları kaliteli eğitimlerle vatanlarına ve halklarına katkı sağlamalarının önemine her daim vurgu yaptı.

Muhsin Yazıcıoğlu, 24 yaşında dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e yazdığı mektupta “Eller silah değil, kalem tutmalı.” ifadesini kullanmıştı.

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden önceki dönemde Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak gençliği tehdit eden kargaşa ve çatışmaları görebilen ileri görüşlü bir liderdi.

Darbe sonrasında “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası” kapsamında yargılanan Yazıcıoğlu, toplamda 7,5 yıl hapis yatmış, 5,5 yılını hücrede geçirmiştir. Ancak sonunda herhangi bir suçlamaya maruz kalmamıştır ve milletine olan bağlılığını her zaman korumuştur.

Muhsin Yazıcıoğlu, 1987 yılında siyasete yeniden dönerek Milliyetçi Çalışma Partisi’nin (MÇP) Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulunmuştur.

Muhsin Yazıcıoğlu

BBP Kurucusu

Muhsin Yazıcıoğlu, 1991 yılındaki genel seçimlerde tercihli sistemle Sivas’tan milletvekili olarak seçildi. 1992 yılında partisiyle fikir ayrılıkları yaşamış ve MÇP’den ayrılarak 1993’te kendi kurucu genel başkanı olduğu Büyük Birlik Partisi’ni (BBP) kurmuştur.

24 Aralık 1995 erken genel seçimlerinde ANAP ile koalisyon yaparak Meclis’e tekrar girmiştir.

1996 yılında ANAP’tan istifa ederek BBP’ye geri dönen Yazıcıoğlu, 22 Temmuz 2007’de Sivas’tan bağımsız milletvekili seçilmiş ve TBMM’deki Genel Başkanlık görevini yeniden üstlenmiştir.

Seçim için kiraladığı helikopterin düşmesi

Muhsin Yazıcıoğlu, 2009 yerel seçimleri için ilk kez bir helikopter kiralayarak Kahramanmaraş’taki bir mitinge katılmıştır. “Hazine’den yardım almadan siyaseti sürdüren tek partiyiz. İlk kez helikopter kiralamakla iddialıyız.” diyen Yazıcıoğlu’nun içinde bulunduğu helikopter, 25 Mart 2009’da Kahramanmaraş’taki mitingin ardından Yozgat’ın Yerköy ilçesine giderken düştü.

Bölgede gerçekleştirilen arama çalışmalarında Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin cenazeleri, Keş Dağı’nın Kurudere Kanlıçukur mevkisinde bulundu.

Yazıcıoğlu, 31 Mart 2009 tarihinde Kocatepe Camii’nden son yolculuğuna uğurlanmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki törende, Yazıcıoğlu’nun Türk bayrağına sarılı tabutunun üzeri, sevenleri tarafından çiçeklerle süslenmiştir.

Muhsin Yazıcıoğlu

Taceddin Dergahı’na defnedildi

Sevenleri tarafından son yolculuğuna uğurlanan Yazıcıoğlu’nun cenazesi, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı’na defnedilmiştir.

Siyasetçi, şair ve veteriner hekim olan Muhsin Yazıcıoğlu’nun adı, memleketi Sivas başta olmak üzere Anadolu’nun birçok kentinde, kardeş ülkelerde cami, cadde, park, okul ve vakıflara verilerek yaşamaya devam etmektedir.

Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişi için bugün ve yarın Ankara, Sivas ve Kahramanmaraş başta olmak üzere birçok ilde anma etkinlikleri düzenlenmesi planlanmaktadır.

Muhsin Yazıcıoğlu

Darbelere karşı duruş sergiledi

Yazıcıoğlu, siyasi kariyeri boyunca her zaman darbelere karşı bir tavır sergilemiştir.

Millet iradesinin yanında duran Yazıcıoğlu, 28 Şubat postmodern darbesine karşı çıkan liderlerden biri olarak dikkat çekmiştir.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Ordu bizim göz bebeğimizdir, lakin namlusunu millete çevirmiş bir tanka selam durmam.” sözü, o dönemde darbelere karşı bir simge haline gelmiştir.

BBP’nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyasi hayatı boyunca yaptığı vurucu açıklamalar ve ifadeler siyasetin akışını etkilemiştir.

Yazıcıoğlu’nun etkileyici sözleri şunlardır:

“Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için bu kadar karmaşa yaşamaya gerek yok”, “Firavun’a karşı durmak yeterli değildir; Musa’nın yanında durmak da gerekir”, “Ben devlete ve millete kurşun sıkanlara değil, ‘ben okumak istiyorum’ diyenlere af istiyorum”, “Kan dökmeyi seven bir millet değiliz, ama vatan söz konusu olunca dünyanın şah damarını keseriz.”

Şiirleri hafızalarda yer etti

Muhsin Yazıcıoğlu, vatan ve millet sevgisiyle, ilkeli duruşuyla Türk siyasi tarihinde önemli bir figür olmanın yanında, aynı zamanda yetenekli bir şairdi.

Onun naaşının helikopterin düşmesi sonrası karlar üzerinde bulunması, sevenlerine “Üşüyorum” adlı şiirini hatırlatmış ve bu görüntü adeta bir sembol haline gelmiştir.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun şiirinde,

“…Huzur dolu içimde / Sonsuzluğu düşünüyorum / Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum / Durun, kapanmayın pencerelerim / Güneşimi kapatmayın / Beton çok soğuk, üşüyorum…”

dizeleri yer almakta.

Cezaevinde yazdığı “Gül” adlı şiirinde ise “Gül, gül ki gül yüzünde binlerce güller açsın / Gül bahçesi gül yüzünden sevgi topla demet demet / Sevgide güller açsın, güller sevgi dağıtsın / Sevgiyle bakıyor gül gibi görüyorsan sen bahtiyarsın…”

dizeleri, Yazıcıoğlu’nun umuda ve sevgiye olan derin bağlılığını gözler önüne sermektedir.

“`