Hepimizin aklına asansördeyken düşse ne olur düşüncesi gelmiştir. Çoğu kişinin aklına gelen bu düşünce, gerçekten yaşanırsa ne olur hiç merak ettiniz mi? Bugün böyle bir durumun olası sonuçlarını ve gerçekten yaşanmış olayları inceleyeceğiz.
Kaynak: https://science.howstuffworks.com/tra…
Öncelikle asansörleri tutan kablolar ne işe yarıyormuş ve olayları neymiş gelin bir göz atalım.
Kablolu asansör sistemlerinde, makinaya bağlı çelik kablolar makaraya takılır ve makaralar da asansör boşluğunun üst kısmına yerleştirilmişlerdir. Makaraların oluklu yüzeyleri, kabloları tutar ve elektrik motoru makarayı döndürdüğünde kablolar hareket eder.
Her asansör kablosu, birbirine sarılmış birkaç çelik malzeme parçasından yapılır ve nadiren koparlar.
Aynı zamanda olası tehlikelere karşı denetleyiciler düzenli olarak aşınmalarını kontrol ederler. Ama bazı durumlarda çelik bir kablo bile kopabiliyor. Neredeyse çoğu asansörde dört ile sekiz arası kablo bulunuyor. Yani bir tanesi koparsa, diğer kablolar makinayı tutmaya devam edebilir.
Ağzımızdan yel alsın ama diyelim gerçekten de kablolardan biri koptu.
Böyle bir durum söz konusu olduğunda asansörün güvenlik sistemi anında devreye girer. Güvenlik sistemleri, asansöre dik olarak yerleştirilmiş raylar üzerinde ileri geri hareket eden asansör boşluğuna tutunan fren sistemleridir. Genellikle güvenlik sistemleri, mekanik bir hız regülatörü tarafından etkinleştirilir. Regülatörler kısaca asansör hareket ettiğinde dönen bir makaradır ve çok hızlı döndüğünde merkezkaç kuvveti fren sistemini harekete geçirir.
En alta düşerken…
Güvenlik sisteminin başarısız olması demek hızla aşağıya düşüp çakılacağınız anlamına gelir. Ancak bu tam olarak serbest düşüş anlamına gelmez. Boşluk boyunca raylardan gelen sürtünme ve makinenin altındaki hava basıncı,aracı oldukça yavaşlatır. Yani bunun etkisiyle makine dursa bile siz düşmeye devam edeceksiniz.
İki durum düşüşü hafifletebilir.
İlkinde, asansör kabini, tıpkı bir pistonun bir bisiklet pompasındaki havayı sıkıştırdığı gibi, boşluğun altındaki havayı düşerken sıkıştırır ve hava basıncının etkisiyle asansör kabini yavaşlar. İkincisinde ise, çoğu kablolu asansör basitçe yağ dolu bir silindirdeki bir piston olan amortisöre sahiptir. Bu da düşüş sırasında yastık etkisi gösterebilir. Böylece düşüşü kazasız belasız atlatabilirsiniz.
Biraz da gerçekten yaşanmış olaylara göz atalım. Kasım 2018’de altı kişi, aynı adlı 95. kattaki Signature Room bardan aşağıya inmek için Chicago’daki çok eski bir yapı olan John Hancock Merkezi’nde bir asansöre bindi.
Ancak daha sonra akıllara zarar bir olay gerçekleşti ve kablolardan biri koptu. Asansör 84 kat düşerek 11. kata çakıldı ve ne yazık ki katlar arasında boşluk olmadığı için kazazedeler kurtarılmak için 3 saat beklemek zorunda kaldılar.
Yolculardan biri başlangıçta öleceklerine inandığını söyledi. Ama şaşırtıcı bir şekilde kimse ölmedi ya da ciddi yara almadı.
Hatta asansörü kullananların çoğu sadece birkaç kat düştüklerini bile düşündü.
Herkesin aklına ilk gelen bu insanların asansörden sağ çıkabilmeyi nasıl başardıkları.
Gerçek hayatta asansörler, filmlerde gösterildiği gibi tehlikeli değildir ve gösterilen korkutucu senaryoların gerçek hayatta meydana gelme ihtimali çok düşüktür. Ama bu durumda asansörü kullanan insanlar oldukça şanslılardı çünkü gerçek hayatta asansörlerin güvenlik ve koruma sistemleri oldukça gelişmiş.
Bu asansör kazasında, itfaiyeciler yolcuların nerede olduğunu anladıktan sonra, mürettebat asansörün daha fazla düşmediğinden emin olmak için dayanaklar koydu.
Sonra bir duvarı kırdılar ve asansör kapısını açmaya zorladılar. Daha sonra insanları çıkarabilmek için asansöre bir merdiven koydular.
